Hem Edebiyat Hem de Fizik Bilim Olarak Anılabiliyorsa Bir Şeyi Bilim Yapan Tam Olarak Nedir? (Cevap Ufkunuzu Açabilir!)
Birbirinden taban tabana zıt iki disiplin olan edebiyat ve fiziği ele alalım. Edebiyat, kelimelerle ruhumuzu beslerken fizik, evrenin işleyişini anlamamıza yardımcı olur.
Peki, birbirinden taban tabana farklı bu iki alan da bilim olarak değerlendirilebiliyorsa, bilimi bilim yapan şey ne?
Aslında en basit tanımıyla bilim, bilgiye sistematik ve objektif bir şekilde ulaşma yöntemi diyebiliriz.
Bilimsel yöntemse, gözlem, hipotez, deney ve sonuçlardan oluşur.
Bu süreç de güvenilir ve tekrarlanabilir bilgiye ulaşmamızı sağlar.
Pozitif bilimler kapsamına giren fizik, aslında bu tanıma mükemmel bir örnek sunar.
Çünkü fizikçiler, evrenin yasalarını keşfetmek için deneyler yapar, sonuçları analiz eder ve bu sonuçları diğer bilim insanlarının doğrulayabilmesi için paylaşırlar.
Peki ya edebiyat ve benzeri alanlar? İlk başta bilimin tanımına pek uymuyor gibi görünüyor değil mi?
Yaptığımız tanıma göre bakarsak, bir romanın ya da şiirin bilimsel yöntemle hiçbir ilgisi yok gibi görünüyor değil mi?
Edebiyat ve benzeri alanlar bilimin tanımına pek uymuyor gibi görünebilir, ancak genellikle gözden kaçan ve önemli olan noktaysa edebiyat ve benzeri alanların da kendine özgü bir bilim olabileceğini fark etmektir.
Edebiyat örneği üzerinden devam edelim. Edebiyat araştırmaları, metinlerin yapısını, dilin kullanımını ve edebi eserlerin toplumsal etkilerini vb. alanları inceler.
Fizikte olduğu gibi bu alanda da hipotezler kurulur, metinler üzerinden analizler yapılır ve sonuçlar çıkarılır.
Yani bu açıdan bakıldığında, edebiyat araştırmalarının da bir tür bilimsel faaliyet olduğunu söyleyebiliriz.
Çünkü bilimi bilim yapan şey yöntemdir!
Örneğin fizik kesin ve ölçülebilir sonuçlar sunarken, edebiyat daha çok yoruma dayalıdır.
Ancak her iki alan da bilgiye ulaşma sürecinde sistematik bir yaklaşım sergiler.
Bu sebeple hem fizik hem de edebiyat kendi disiplinlerinde birer bilim olarak kabul edilebilir.
Özetle, bilim sadece laboratuvarlarda yapılan deneylerle sınırlı değildir. Aynı zamanda insanın bilgiye ulaşma, anlama ve bu bilgiyi sistematik bir şekilde paylaşması sürecindeki çabaların bir bütünüdür de diyebiliriz.