Colorado Boulder Üniversitesi’nden Anthony Cookson, James Madison Üniversitesi’nden Corbin Fox, Pompeu Fabra Üniversitesi’nden Javier Gil-Bazo, Paris Dauphine Üniversitesi’nden Juan Felipe Imbet ve Arizona Eyalet Üniversitesi’nden Christoph Schiller, “Banka Yönetimini Katalizör Olarak Sosyal Medya”başlıklı bir makale yayınladı.
Sosyal medya SVB’den kaçışı körükledi
Söz konusu akademik makalede, “Sosyal medya, SVB’den kaçışı körükledi ve etkileri ABD bankacılık sektöründe geniş çapta hissedildi.”söylendi.
Kapsamlı Twitter verilerinin kullanıldığı yazıda, sosyal medyanın bankadan kaçış risk faktörlerini güçlendirdiği belirtildi.
Tükenme sürecinde bankanın hisse kayıplarına ilişkin Twitter paylaşımlarının yüksek olduğu belirtilen yazıda, bu durumun bankanın tükenme riski olan bankalar için daha güçlü olduğuna dikkat çekildi.
Yazıda, kaçış döneminde olumsuz duygular içeren paylaşımların bir anda borsa kayıplarına dönüştüğü belirtildi.
SVB’nin iflası
California merkezli SVB, 8 Mart’ta 21 milyar $’lık tahvil holdingini yaklaşık 1.8 milyar $ zararla kapattıktan sonra 2 milyar $’dan fazla sermaye artıracağını duyurdu.
SVB’nin hisse fiyatı, piyasada bankanın likiditeye sıkıştığının duyulmasının ardından yüzde 60’tan fazla değer kaybetmişti. Panik nedeniyle SVB’den sadece bir günde 42 milyar dolarlık mevduatın çekildiği bildirildi.
SVB’nin hızlı çöküşü, bankacılık düzenleyicilerini harekete geçmeye zorladı ve ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), 10 Mart’ta SVB’ye bir kayyum atandığını duyurdu.
Girişim sermayelerinin likidite krizini aşmaya çalışırken yarattığı panik, ABD’nin en büyük 16. bankasını 48 saat içinde ülke tarihinin en büyük iflaslarından birine sürüklemişti. Bankanın iflası, 2008 küresel mali krizinden bu yana en büyük banka başarısızlıklarından biriydi.
